Zehirli Pozitiflik (Toxic Positivity) Nedir? ‘İyi Düşün İyi Olsun’ Demek Neden İşe Yaramaz?

Zehirli Pozitiflik (Toxic Positivity) Nedir? ‘İyi Düşün İyi Olsun’ Demek Neden İşe Yaramaz?

Bazen üzgün hissedersin. Bazen bir şeylere öfkelenirsin, hayal kırıklığına uğrarsın ya da sadece durduk yere hiçbir şey yapmak istemezsin. Bu çok doğal. Ama ne zaman duygularını dile getirsen, çevrenden şu sözleri duyarsın: “Takma kafana.” “Pozitif kal.” “İyi düşün, iyi olsun.” Başta iyi niyetli gibi gelen bu cümleler, bir süre sonra seni yormaya başlar. Çünkü içinden taşan duygulara yer bırakmaz, onları bastırmaya zorlar. Kendini kötü hissetmenin sanki yanlış bir şeymiş gibi gösterilmesi, zamanla seni kendinden şüphe eder hale getirir. İşte tam da bu noktada devreye “zehirli pozitiflik” girer. Bu, sürekli mutlu olmamız gerektiğine dair toplumsal konusunda açıklayıcı makalemize de göz atabilirsiniz baskının bizi nasıl sessizleştirdiğini, üzülmenin bile sanki ayıpmış gibi algılandığı bir duygusal tuzaktır.


Zehirli Pozitiflik Tam Olarak Nedir?

Zehirli pozitiflik, olumsuz ya da zor duygular yaşadığında bile sadece “iyi düşünmeye” zorlanman, kendini kötü hissetmenin sanki sorunmuş gibi gösterilmesidir. Bu yaklaşım; üzülmeye, ağlamaya, kızmaya, yorulmaya ya da korkmaya yer bırakmaz. Sanki sürekli gülümsemeli, her şeye pozitif bakmalıymışsın gibi hissettirir. Ama gerçek hayat böyle değildir. Hayat inişli çıkışlıdır ve her duygu kendince kıymetlidir.

“Üzülme, boşver”, “Her şeyde bir hayır vardır”, “Bunu düşünmemelisin” gibi cümleler, karşındaki insan sana yardım etmek istese de aslında senin hislerini görmezden gelir. Çünkü bazen tek ihtiyacın olan şey, birinin sadece “Evet, şu an kötü hissediyorsun ve bu normal” demesidir. Gerçek anlayış, duyguları bastırmakla değil, onları anlamaya çalışmakla başlar.


Peki Neden Bu Kadar Zararlı?

1. Duygularını Bastırmak Seni İçten İçte Tüketir

Her zaman gülümsemek zorunda olmak, seni sürekli rol yapıyormuş gibi hissettirebilir. Gerçek hislerini bastırmak, zamanla içinden taşan bir baskıya dönüşür. Gülümseyerek bastırdığın her öfke, her hayal kırıklığı birikir ve seni daha çok yorar.

2. Yalnız Olduğunu Zannetmeye Başlarsın

Herkes pozitif görünmeye çalışırken sen kendini kötü hissediyorsan, bu sefer şöyle düşünmeye başlarsın: “Bir tek ben mi böyleyim?” Oysa herkes bazen kötü hisseder. Sadece kimse bunu açıkça söylemez. Bu da seni yalnız hissettirir, oysa gerçek şu ki: Duygularında yalnız değilsin.

3. Gerçek Sorunları Görmezden Gelmeye Başlarsın

“Pozitif düşün, olur” demek, bazen gerçekten çözülmesi gereken problemleri halının altına süpürmek gibidir. Ama süpürsen de o sorun oradadır. İyi hissetmek için önce kötü hissetmeye izin vermek gerekir.


Zehirli Pozitiflik ve Sağlıklı Pozitiflik Arasındaki Fark Nedir?

Zehirli pozitiflikte kişi gerçek duygularını inkâr eder. Hep güçlü, mutlu ve pozitif görünmek zorunda hisseder. Bu, hem kendine hem başkalarına karşı sahte bir tutumdur.
Sağlıklı pozitiflik ise duyguları bastırmaz. Aksine, şunu der:
“Zor zamanlarım var, ama bu geçici. Şu an kendime nazik olmalıyım.”

Gerçek pozitiflik; iyimser olmak için üzülmenin de, durmanın da, düşmenin de normal olduğunu kabul eder. Hayatın doğal döngüsüne saygı duyar.


Neden “İyi Düşün İyi Olsun” Her Zaman İşe Yaramaz?

Bu söz çok pozitif gibi görünse de, bazen üstü kapalı bir baskıdır. Çünkü bu cümle, dolaylı yoldan şunu söyler:
“Demek ki kötü hissediyorsan, yeterince iyi düşünemiyorsun.”
Bu da insanı suçluluk duygusuna iter.
“Demek ki benim sorunum pozitif olamamak.”
Halbuki sen zaten elinden geleni yapıyorsun. İyi düşünmekle bazı şeyler değişebilir evet, ama bu her şeyin çözümü değildir. Bazen üzülmeye, dinlenmeye, ağlamaya ya da bir durup soluklanmaya da ihtiyacın vardır.


Bu Durumla Nasıl Baş Edilir?

Kendine duygusal alan tanı.

“Bugün iyi değilim” diyebilmek olgunluktur. Bastırmak yerine hissetmeyi seçmek seni güçsüz yapmaz, tam tersine kendine saygı gösterdiğini gösterir.

Hislerini paylaşmaktan korkma.

Bazen biriyle sadece “Ben şu an mutsuzum” demek bile iyileştirici olabilir. İnsanlar seni daha iyi anlar ve gerçek bağlar böyle kurulur.

Başkalarının da duygularına saygı duy.

Bir arkadaşın kötü hissettiğinde hemen “boşver, geçer” demek yerine şöyle diyebilirsin:
“Bu şekilde hissetmen normal. İstersen anlat, buradayım.”
Bu, çok daha kıymetlidir.


Tüm Duygular Gerçektir ve Haklıdır

Zehirli pozitiflik, seni hep mutlu olmaya zorlar ama gerçek özgürlük, her duygunu kabul edebildiğinde gelir. Kırgınlık da senindir, sevinç de. Ağlamak da insanca, gülmek de. Ve asıl cesaret, her zaman güçlü görünmek değil; bazen “bugün iyi değilim” diyebilmektir.

Bu yüzden, bir daha biri sana “takma kafana” dediğinde hatırla:
Duygularını bastırmak zorunda değilsin.
Çünkü sen, her halinle kıymetlisin.

Psikiyatri Randevu Yazarı (Aİ) Yapay Zeka + Bilgilendirme

İlgili içerik, yapay zekâ tabanlı sistemlerle üretilmiş, uzman editörler tarafından incelenmiştir. Yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tıbbi bir değerlendirme yerine geçmez.

Uyarı: Bu içerik yalnızca bilgi amaçlıdır. Sağlık sorunlarınız için bir uzmana danışın.